AKP İstanbul’u Kazanırsa Ne Olur?
İstanbul Belediye Lideri İmamoğlu’nun dünkü açıklamasında sarfettiği bir cümle yankı bulmadı…
Prof. Dr. Öner Günçavdı hocamla Halk TV ekranında değerlendirdik ancak üzerinde gereğince duramadık…
İmamoğlu’nun adaylık açıklaması, İstanbul İttifakı kurma niyeti, ‘CHP’de değişimin peşini bırakmayacağım’ kelamları doğal olarak ön plana çıktı…
Gündemin manşetine oturdu…
Ama şu kelamları bence hepsinden kıymetliydi. Dedi ki; ‘İBB’nin bu iktidarın eline geçmesinin maliyetinin idrakine daima birlikte varmalıyız’
Maliyeti ne olabilir?
Ekonomik, toplumsal, kültürel…
Hangisi?
Hepsi… Lakin maliyet bununla sonlu kalmaz çok daha büyük olur… Maliyeti; demokrasinin tek bacaklı olmasına yol açar. Muhalefetsiz Türkiye’ye yelken açarız…
Mayıs’ta Cumhur İttifakı’nın Meclis çoğunluğunu almasının, Erdoğan’ın da tekrar icranın başına oturmasının bedeli ağır oldu…
Üç ayda neredeyse bütün mal ve hizmetlerin fiyatı iki kat arttı. Mazota yüzde 108, akaryakıta yüzde 90 artırım geldi…
Erdoğan büyük ekonomik krize karşın, enflasyonun yüzde 80’lere vurmasına karşın iktidarı muhafazasının rahatlığıyla davrandı… Hazinede o denli büyük açık vardı ki; ya devlet tasarrufa gidecek, halka ağır fatura çıkarmayacaktı ya da vatandaşın sırtına yüklenecekti…
İkincisini tercih etti…
Sadece ekonomik değil, her alanda bedel ödüyoruz. Şenlikler, konserler yasaklanıyor. Ağaçlara sahip çıkanlar marjinal ilan ediliyor. Yargı siyasal iktidarın gözüne bakarak karar veriyor. İmamlar fetva vermeye başladı. ‘Keşke Yunan kazansıydı’ telaffuzundan sonra artık de ‘keşke Fransız işgali sürseydi’
yayını başladı…
Yerel seçime doğru…
Belli ki; mazot /benzin 40 liraya oturacak…
Belli ki; dolar 30 lirayı geçecek…
Belli ki; enflasyon yüzde 80’leri aşacak…
Bekli ki; hayat daha da değerli olacak…
İktidar yeniden düzmece cennet yaratmaya çalışacak fakat bu şartlar altında AKP İstanbul’u, Ankara’yı alırsa seyreyleyin gümbürtüyü…
Zamlardan artırım beğenin…
Vergilerden vergi beğenin…
Özellikle İstanbul kaybedilirse muhalefet paramparça olacağı için iktidar düz ovada at koşturacaktır. Meclis büsbütün etkisizleşecek. Parlamento dışı muhalefeti esasen yıllalar evvel bitirdiler…
AKP İstanbul’u alırsa birinci işi Seyahat parkına, yani Taksim’in göbeğine kışla ismi altında AVM/rezidans/otel dikmek olacaktır.
Kentsel dönüşüm ismi altında orta sınıf kent dışına itilecek. Kentin kadim semtleri AKP zenginlerine açılacaktır.
Arap sermayesi de kuşkusuz hissesini alacak.
İktidar mahallî seçimi almanın gücüyle daha da otoriterleşecek, en küçük itiraza müsaade vermeyecek. Diyanet sınıfların içine girecek. İmamlar müfredatı şekillendirecektir.
Abartmıyorum… İşaretler var… İktidar gaza basmak için mahallî seçimi bekliyor. Kazanırsa gazı kökleyecek… Hayat usullerine bile müdahale edecek…
Peki ya kaybederse…
Yerel seçimde ağır bir mağlubiyet alırsa ne olur?
Muhalefet kendine gelir, demokrasi kazanır…
Denge sağlanır. İktidar düz ovada at koşturamaz…
İmamoğlu İstanbul’un iktidarın eline geçmesinin maliyetine vurgu yaparken herhalde özetle bunlara dikkat çekti…