Barış Pehlivan’a İkili Standart! Barış Pehlivan’ın kontrollü özgürlükten yararlanma müracaat reddedildi

Gazeteci Barış Pehlivan, 15 Ağustos’ta yine cezaevine gireceğini duyurmuştu. Pehlivan, 31 Temmuz’da çıkan maddeden yararlanmak için başvurduğunu sonuca nazaran durumun netleşeceğini yazmıştı.

Pehlivan’ın başvurusu reddedildi. Gazeteci Barış Pehlivan’ın avukatı Hüseyin Ersöz, yine müracaatta bulunacaklarını belirtti.

Barış Pehlivan, ‘denetimli serbestlik’le çıkmasının kaidelerinden birinin hakkında yeni bir dava açılmaması olduğunu lakin açılan bir dava nedeniyle 8 ay ceza aldığını ve 15 Ağustos’ta teslim olacağını belirtmişti.

Pehlivan, karara avukatlarının itiraz ettiğini lakin bu talebinin reddedildiğini açıklamıştı.

Baskı Artacak

“Ben şayet bir insan öldürmüş katil olsaydım, bir tecavüzcü, bir hırsız olsaydım şu an bu türlü bir yayını yapmıyor olurduk, ben özgürlük bahşedilmiş bir insan olurdum iktidar tarafından. Lakin tek kabahatim kalem oynatmak olduğu için şu anda bu cezayı çekiyorum. Bu iş beni de aşan bir şey. Dayanışmadan öteki dermanımız yok” diyen Pehlivan, 31 Temmuz’da çıkan maddeden yararlanmak için başvurduğunu, sonuca nazaran durumun netleşeceğini belirterek süreci şöyle anlatmıştı:

Denetimli özgürlük yasasında şöyle bir husus var: ‘Senin hakkında bir dava daha açılırsa tekrar cezaevine dönebilirsin’. Hakimin inisiyatifine bırakıyor orada. Biz gazeteciyiz, neredeyse her yazımızdan ötürü dava açılıyor. Ben ne vakit ki Cumhuriyet Gazetesi’nde bir yargıtay üyesinin ismini bile yayınlamayarak yaptığı usulsüzlükleri mahkeme evraklarından alıntılayarak yazdım o günden sonra benim kontrollü özgürlüğüm yakıldı. Açık cezaevine girdim. Açık cezaevi de dedi ki: ’31 Temmuz’a kadar kovid müsaadesi var aslında dışarıda olacaksın’.

Hükümet bundan 15 gün evvel bu 100 binden fazla olan kovid müsaadeli mahkumları tekrar cezaevine sokmamak için özel bir ek yasa çıkardı. Lakin e-devletten kendi adıma sorgulama yaptığımda benim cezaevine döneceğime dair bir bilgi gördüm. Ben de araştırdım, yasanın 2. fıkrası benim de dahil olduğum insanların cezaevine dönmeyeceğini emrediyor. En nihayetinde yararlandırmadılar. Şu an avukatlarımız Bakırköy İnfaz Hakimliği’ne benim de bu maddeden faydalanmam için başvurdu. Önümüzdeki günlerde neticelenmesini bekliyoruz lakin türel değerlendirmede bir değişiklik olmazsa ben 8 ay açık cezaevinde olacağım üzere görünüyor.

‘Tarihin baskı manasında en ağır periyotlarından geçiyoruz’

Türkiye’de gazetecilere baskı manasında tarihin en ağır periyotlarından geçiyoruz. Lokal seçimler yaklaştıkça ve mahallî seçimler sonrasında çok daha ağırlaşacağını düşünenlerden biriyim. Ben umutlu bir tablo görmek isterim ancak şu an tanım edemiyorum. Buna karşın biz yazmaya devam ediyoruz.”