Harvardlı ünlü bilim insanından şoke eden kelamlar: “Uzaylılar laboratuvarda cihan inşa ediyor”

Harvard Üniversitesi’nden ünlü astrofizikçi Avi Loeb, uzaylıların laboratuvarda “bebek evrenler” inşa edebileceğini öne sürdü.

Fox News’e verdiği yeni röportajda Loeb, “Kuantum mekaniği ve yerçekimini nasıl birleştireceğini anlayan insanüstü bir uygarlığın laboratuvarda bebek cihan yaratabileceğini hayal edebilirsiniz” tabirlerini kullandı.

Astrofizikçi, “Bu, dini metinlerde Allah’a atfettiğimiz bir nitelik. Bir mağara sakininin New York’u ziyaret ettiğini ve ışıkların ona bir mucize üzere göründüğünü düşünün” diye ekledi.

Loeb’in, 2014’te Dünya’ya düşen gök cisminin uzaylılara ilişkin olabileceği fikrinde ısrar etmesi meslektaşlarını kızdırmıştı.

O tarihte Papua Yeni Gine’nin üzerinde parıldayan bir ateş topu, bölgeden geçerken enkaz saçmış ve bu kesimler okyanusa düşmüştü.

Geçen ay Loeb, bir keşif seferine liderlik ederek bu modüllerden kimilerini okyanustan çıkarmayı başarmıştı.

Demir, magnezyum ve titanyumdan oluşan 50’den fazla manyetik modüle göz atan Loeb, yakın tarihli bir blog yazısında bu küreleri “anormal nesneler” diye nitelemişti.

Loeb’in bu derece argümanlı konuşması ise kimi astrofizikçilerin reaksiyonunu çekmişti. Loeb’in bu açıklamaları yaparken çok telaşlı davrandığını söyleyen meslektaşları, fizikçinin beyanlarının, halkın bilimi yanlış anlamasına neden olduğunu savunmuştu.

O bireylerden biri olan, Arizona Eyalet Üniversitesi’nden astrofizikçi Steve Desch, New York Times’a yaptığı açıklamada, “İnsanlar Loeb’in çılgınca savlarını duymaktan bıktı” demişti.

Loeb son röportajında onu eleştiren meslektaşlarına da değindi ve onları kıskançlıkla suçladı.

Onun teorilerine kuşkuyla yaklaşan başka bilim insanlarının ispatları sahiden incelemek istemediğini öne süren Loeb, kendisine yönelik ataklar için “akademik kıskançlık” nitelemesini kullandı.

Oumuamua onu büyüledi

Dr. Loeb, mesleğinin büyük kısmında kara delikler, karanlık unsur ve birinci yıldızlara dair yüzlerce makaleye önderlik etti. Harvard Üniversitesi’nde Astrofizik Kısmı’nın yöneticiliğini yaptı.

Ancak 2017’de Güneş Sistemi’ne giren yıldızlararası bir obje, Loeb’in uzayda hayat arayışına eğilmesine ve hatta meslektaşlarına nazaran buna giderek takıntılı hale gelmesine neden oldu.

Loeb’in, 2017’de Güneş Sistemi’nden geçerken tespit edilen ve “keşfedilen birinci yıldızlararası nesne” unvanını alan Oumuamua’yla ilgili teorileri büyük yankı uyandırmıştı.

Astrofizikçi bu gizemli gök cisminin uzaylılara ilişkin bir “ışık yelkenlisi”nden koptuğunu ve 25 ışık yılı uzaktaki Vega yıldızı istikametinden, Güneş Sistemi’ne yanlışsız savrulduğunu ileri sürmüştü.

Gökbilimci ışık yelkenlisini, kitabın tanıtımı için verdiği bir röportajda şöyle tanımlamıştı:

Işık yelkenlisini rüzgar gücünden yararlanan bir yelkenli [uzay aracı] üzere düşünebilirsiniz. Rüzgar yelkenliyi iter. Işık yelkeni kelam konusu olduğunda ise onu iten şey, yüzeyinden yansıyan ışıktır.

Oumuamua uzun vakit evvel Güneş Sistemi’ni terk ettiği için cisme yakından bakmak artık mümkün değil.

Kaynak: Independent Türkçe